Bir Akademisyen Tarafından Kaçırılan Mahallenin Köpeği Çıtır’dan Üzücü Haber Geldi
Çıtır’ın hikayesi duyduğumuz ve kalbimizi sızlatan hikayelerden birisi. Bir insan neden böyle kötü olur diye sorgulatıyor bize… 17 sene boyunca yaşadığı yerden bir hayvanı koparmak hele de ona bakanlar varken… Hele de hayvancağız hastayken, aklımız almıyor.
İstanbul Beylerbeyi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan olay hepimize insanlığı sorgulatmıştı. 17 yıldır bir mahallede yaşayan Çıtır, ona bakan kişiye rağmen komşusu olan bir akademisyen tarafından taksiye bindirilerek ortadan kayboldu.
Çıtır’ı arayıp bulamayan, onu besleyen Candeğer Kazalkayan isimli kadın Çıtır’ın akıbetini takip ederken öğrendi ki Bahçeşehir Üniversitesi’nde görevli Özlem Kumrular, taksiye bindirerek Çıtır’ı yaşadığı yerden kopartmıştı. Hatta onun nerede olduğuna dair de ısrarla bilgi vermemişti.
Kendisi sosyal medyada tepki alınca bir açıklama paylaşarak bahaneler ortaya sunmuş, bir yaşamın değerini bilmediğini bir kez daha ortaya koymuştu.
Candeğer Kazalkayan, “Çıtır 17 senedir bu mahallede yaşıyordu. Çıtır’ı burada herkes çok severdi. Yalnız sevmeyen birkaç kişi var. Çıtır daha önce hastalandı. Onu birkaç kez barınağa göndermiştim, geri geldi. Yaşlandı, tabi 17 yaşındaydı, hastalığı geçmiyordu. O sırada o sevmeyenlerden biri malum, gelmiş taksiye koymuş, almış götürmüş. 3 hafta oldu gideli köpeği. Köpeği arıyoruz, soruyoruz yok. Götürmüş köpeği, babasının bahçesine mi koymuş, sokağa mı koymuş ondan sonra kendisi tatil için İspanya’ya gitmiş. Bu olacak iş mi. Bir insan bunu nasıl yapar. Ondan sonra tabi her şey meydana çıkınca bize söylemek zorunda kaldı.”
Çıtır’a 17 yıl boyunca sahip çıkan Candeğer Kazalkayan, oturduğu sokaktan başka yere taşınsa bile Çıtır’a yıllarca bakmıştı. Taksicinin Ataköy’de bir apartman önüne attığını söylediği Çıtır’dan haber geldi.
Ama ne yazık ki Çıtır melek oldu. 28 Ağustos’ta akademisyen tarafından apartmanda koku yaptığı gerekçesiyle kaçırılan ve sokağa atılan Çıtır’ın 1 Eylül günü koma halindeyken Sultangazi Cebeci Barınağı‘na bırakıldığı ortaya çıktı.
17 yaşında ve hasta olan Çıtır’ı yıllardır yaşadığı yerden koparak sokaklara terk eden akademisyen ise bahane üretmeye devam ediyor. Oysa ki bu vicdansızlık yüzünden Çıtır, yıllardır yaşadığı apartmanda değil bir barınak köşesinde can verdi…
Bir arkadaşının barınağa gittiğini ve Çıtır’ın öldüğünü öğrendiklerini ifade eden Kazalkayan, “Öldüğü için söyledi bize. Ölmese yine söylemeyecek. 17 sene baktım ben Çıtır’a. O zaman buradaki apartmanda oturuyordum. Ben bakmaya başladığımda bebekti. Eşim de hayattaydı. Sonra eşimi kaybettim. Sanki o bana eşimden hatıra gibiydi. Daha önce lojmana taşındım yine bakmaya devam ettim. Arka sokağa taşındım bakmaya devam ettim. Her gün birkaç kere gelip ona bakardım. Yemek pişirirdim özel getirirdim. Kulübesini yaptırdık. Kulübesinde yatıyordu. Sonra kadın almış gece yarısı götürmüş. Gidiş o gidiş. Ben üzülmez miyim. Buna kimse üzülmez mi. Tabi ki ben hastayım Çıtır gittiğinden beri. Çıtır gibi ben de yaşlandım.” şeklinde konuştu.
Çıtır’ın ölüm haberini alan mahalle ise yasa boğuldu. Mahalle sakinleri de bu vicdansızlığı yapan akademisyene tepkili…
Başka bir mahalle sakini olan Özlem Künteş ise “Dün öğrendik hepimiz. Biz de çok üzüldük. Mahalle sakinleri de sahibi de hepimiz çok üzüldük. Üst katta oturan bir bayan almış. Kimsenin izni olmadan gizlice götürmüş. Barınağa bırakılmış. Orada da vefat etmiş. Çok üzüldük” diye konuştu.
Hayvan aktivistleri, 5199 sayılı kanunu çiğneyerek, küpeli bir köpeği yaşadığı yerden atma hakkını kendinde bulan ve köpeğin ölümüne neden olan akademisyen hakkında suç duyurusunda bulunmaya bulunacak. Ölümü hakkında detaylı bilgi için de imza kampanyası başlattılar.
Üsküdar Belediyesi’nin küpesini taşıyan Çıtır’ın Cebeci barınağına nasıl kabul ettirildiği, bölgeye yakın bir çok barınak varken neden Cebeci Barınağı’nın seçildiği ise hayanseverler tarafından merek ediliyor.
İmza kampanyasına ulaşmak için tıklayınız.
0 Yorum